Borcu olan bir kimsenin zekât yükümlülüğü, temel olarak borcun zekât verilecek mal varlığı üzerindeki etkisine bağlıdır. Bu durum İslam hukukunda farklı şekillerde değerlendirilir:
Borç, zekât nisabını etkiliyorsa: Eğer kişinin borcu, zekât verilmesi gereken mal varlığının nisab miktarına ulaşmasını engelliyorsa, bu durumda zekât düşmeyebilir. Yani, borç çıktıktan sonra kalan mal varlığı nisabın altında ise, zekât vermek gerekmez.
Borç, zekât nisabını etkilemiyorsa: Kişinin mal varlığı, borcu ödendikten sonra hala nisab miktarının üzerindeyse, bu durumda zekât yükümlülüğü devam eder. Zekât, kalan mal varlığı üzerinden hesaplanarak verilir.
Borcun türü: Bazı İslam alimleri, borcun türüne göre de farklı görüşler belirtmişlerdir. Örneğin, kişinin geçimini sağlamak için aldığı borçlar ile ticari amaçlarla aldığı borçlar arasında farklılıklar olabileceği ifade edilmiştir.
Sonuç olarak, borcu olan bir kişinin zekât yükümlülüğü, sahip olduğu mal varlığının miktarına, borcunun büyüklüğüne ve borcun türüne göre değişiklik gösterebilir. Bu konuda en doğru bilgi için bir müftüye veya İslam alimine danışmak önemlidir.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page